günde(lik), yevmî.
Adverb
bir gün üzerinde anlaşmak
Verb
bir gün tespit etmek
Verb
paydos etmek, günlük çalışmaya son vermek.
Let's call it a day: Bugünlük bu kadar.
gün başına hesaplamak
Verb
bir gün üzerinde karar vermek
Verb
günde 100 dolar kazanmak
Verb
günde altmış dolar kazanmak
Verb
sonsuzluğa dek, ilelebet, ebediyen.
günde üç dakika almak
Verb
gündeliği 4 dolardan birini çalıştırmak
Verb
günde 100 dolar kazanmak
Verb
günde 10 dolar kazanmak
Verb
bir gün tespit etmek
Verb
bir vade tespit etmek
Verb
bir vade tespit etmek
Verb
bir günde katedilen mesafe
yeniden buluşmak için bir gün saptamak
Verb
yeniden buluşmak için gün saptamak
Verb
bir günlük izin almaya çalışmak
Verb
mahkemede duruşma günü tespit etmek
Verb
mahkemede bir duruşma günü tespit etmek
Verb
duruşma günü saptamak
Verb
duruşma günü tespit etmek
Verb
bütün bir günü eğlenceye ayırmak
Verb
duruşma günü tespit etmek
Verb
duruşma günü tespit etmek
Verb
duruşma için bir gün tespit etmek
Verb
bir günlük izin vermek
Verb
personele bir gün izin vermek
Verb
bir günü boş bırakmak
Verb
yaşama ümidi yok/ölümü yakın/ancak bir günlük/bir saatlik ömrü var.
bir duruşma günü tespit etmek
Verb
bir toplantı günü tespit etmek
Verb
bir toplantı için bir gün tespit etmek
Verb
toplantı için bir gün tespit etmek
Verb
bir günlük izin almak
Verb
bir gün lük izin almak
Verb
yorucu bir gün geçirmiş olmak
Verb
haftada bir gün izinli olmak
Verb
bir şeyi kara gün için saklamak
Verb
kara gün için saklamak
Verb
gelecek hafta bugün.
a week of Sundays: çok uzun zaman.
It will be a week tomorrow that he came: Yarın geleli bir hafta olacak.
week yesterday: geçen hafta dünkü gün.
bütün gün boğaz tokluğuna çalışmak
Verb